KURU BİBER VE PATLICAN DOLMASI (KOFİK DOLMASI)

İnsanoğlunun var olduğu günden bu yana en temel ihtiyaçlarından biri aç karnını doyurmak :) Ancak hepimizin ortak isteği karın doyurmanın yanında bunun biraz da lezzet ile harmanlanmasıdır. Lezzetine doyum olmayan, insanın damağında lezzet patlamaları meydana getiren güzellikte yemekler olunca ayrı bir keyif alırız yemek yemekten. 

Her yörenin kendine özgü yemeklerinin yanında hepimizce bilinen yemekleri ufak tefek değişikliklerle farklılıklar kattıklarına çoğu kez şahit olmuşumdur. Ben de şuan ikamet etmekte olduğum Elazığ'da tam da bu konuya özel bir tarif paylaşacağım. Evet bugün ki tarifim; Kuru biber ve patlıcan dolması (Kofik Dolması).





Sabah kahvaltısından kalkarken bile acaba öğlene ne yapsam, akşama ne pişirsem düşünceleri her gün zihnimizi meşgul etmeye devam ederken, mevsim geçişlerinde de bu düşünceler zihinlerimizdeki yerlerini çoktan alıyor bile. Yazın bolluğunu kışa taşıyabilmek için yaz mevsiminden harıl harıl Ağustos böceği ve karınca hikayesindeki karınca misali kışa hazırlık için başlıyoruz bir şeyler yapmaya. Yukarıda da bahsettiğim üzere şuan Elazığ'da ikamet ediyorum ve Elazığ bu konu da epey zengin bir şehrimiz. Elazığ'da yazın tüm balkonlar, hatta polis barikatları bile ;) ki ulusal haberlere de konu oldu, şehrin balkonlarını sarılı, turunculu ve siyahlı renklere bürüyen el yapımı gök kuşakları ortaya çıkıveriyor. 
(Foto, ajans23 sitesinden alıntıdır. )

Yazın sıcağından açılan balkonlardan, balkon demirlerine kuruması için asılan biber ve patlıcanların çıkardığı ahenkli de seste ayrı bir dinlendiriyor insanı :)


Ben burada bu dolmaları çok sevdim. Çünkü yediğim diğer dolmalardan farklı bir tada sahip. Ben özellikle patlıcanlı olanına bayılıyorum. Sizinde beğeneceğinizi umarak hemen kuru biber ve patlıcan dolması (Kofik Dolması) tarifine geçiyorum.



Malzemeler :

Kurutulmuş dolmalık biber ve patlıcan
Pirinç
Sıvı yağ
1 Yemek kaşığı domates salçası
1 Yemek kaşığı biber salçası
1 Kase domates suyu
Yarım demet maydanoz
250 gr. kıyma
5 Adet soğan
4 Yemek kaşığı nar ekşisi
Tuz
Sumak
Pul biber
Kuru Nane
Reyhan


Hazırlanışı :

Kuru biber ve patlıcan dolmanızın adedince her biri için 1 yemek kaşığı pirinç koyarak iç malzemesini ayarlayabilirsiniz. Ben göz kararı yaptığım için içleri dolu dolu oldu. Pirincinizi ayarladıktan sonra yıkayıp süzün ve üzerine soğanları yemeklik doğrayın. Maydanozları ince ince kıyıp ilave edin. Domates salçası, biber salçası ve domates suyunu da ekleyin. Eğer domates suyunuz yoksa salçanızın miktarını artırabilirsiniz. Bu dolmaya ekşiliğini veren nar ekşisini ve lezzet katan diğer baharatları da katın. Yağını da katıp karıştırın. Böylece iç harcınız hazır. Kurutulmuş patlıcan ve biberlerinizi kaynayan tuzlu suda haşlayın. İlk önce biberleri haşlayın ki patlıcanın kara suyu biberlerinize geçmesin. Dolmalıklarınızın içini hazırladığımız iç harç ile doldurup tencereye dizin. Üzerine dolmalarınızın boyunu geçmeyecek ama aralardan gözükecek kadar su ilave edip ocağa bırakın. Kaynayınca kısık ateşe alıp pişirin. Ocaktan almanıza yakın isteğiniz üzerine yağ gezdirebilirsiniz. Eveett... Kuru Biber ve Patlıcan Dolması (Kofik Dolması) hazır. Bu arada kofik ne diye soracak olanlara da şu cevabı vereyim. Kofik; içi boş anlamına geliyor. Bilginize. Şimdiden afiyet olsun... Sevgiler...

HAŞHAŞLI POĞAÇA (PEKSİMET)

Bugün sizlerle eşimin memleketi olan Uşak'a özgü bir tarif paylaşacağım. Aslında Uşak'a özgü olması tariften ziyade kullanacağım malzemeden dolayı öne çıkıyor. Evet bugün ki tarifimin adı; Haşhaşlı Poğaça. Aslında Uşak'ın Banaz ilçesinde buna Peksimet diyorlar. Ve o kadar güzel yapıyorlar ki gerçekten yolunuz o taraflara düşerse gidip birde yerinde yemelisiniz. 



Eşim ile nişanlandıktan hemen sonra bir bahar gününde Karadenizden ailem ve akrabalarımla yola çıktık ve 6 saat yolculuktan sonra Banaz'a ulaştık. Bu sayede Banaz ve çevre illerini de gezme fırsatı bulduk. Yolculuk esnasında  yol kenarlarında özellikle bembeyaz ve mosmor çiçeklere bürünmüş uçsuz bucaksız tarlalar gördük. Bir an kendimizi dünyaya kendisini çiçekleri ile tanıtan Hollanda'da gibi zannettik. Merakla eşime dikkatimizi çeken o çiçekleri sorduğumda bana onların Haşhaş olduğunu söyledi. 

                                 ( www.bilgialanı.com adresinden alıntıdır. )

O zamana kadar haşhaşın o renk çiçekler açtığını ve daha sonra kabuğa dönerek içerisinde haşhaşın yetiştiğini bilmiyordum. Hatta eşim şöyle bir ayrıntı daha paylaştı. O beyaz renkli olanların içerisinden sarı haşhaş, mor olanların içerisinden ise siyah haşhaş çıkıyormuş. Hatta bununla kalmayıp biraz erken gelseydik bize salatasını bile yapabileceklerini ama bunun için topraktan yeni çıkan, boy atmayan taze filiz halleri ile mümkün olduğunu bahsetti. Tabi o sene olmasa da daha sonra salatasını da yedik :)

Her güzel geçen günün ardından artık geri memlekete dönme vakti gelmişti. Sağolsun kayınpederim ve kayınvalidem bizlere bolca sürtülmüş sarı ve siyah renkli haşhaşlardan yaptırmışlardı. 

Günümüzde ki hemen her şey gibi sürtülmüş haşhaşta makineleşmeden nasibini almış. Eskilerden sürtülmüş haşhaşın kendine özel taşı varken artık her şey gibi o da tarihte yok olmaya yüz tutmuş. Ama ben bu noktada çok şanslıydım. Çünkü çoğunuzun görmediği belki varlığından bile haberdar olmadığı o taşı genç kızlığından bu yana saklayan kayınvalidem de buldum.  



Ne taşı olduğunu bilmiyorum ama epey bir ağır olduğunu eşimin kaldırırken ki zorlanmasından anladım :)

Her zaman besleyici tariflerin yanında hep doğal olanını da tercih etmeye çalıştım. Bu tarifimde anlayacağınız üzere epey bir doğal oldu. Şimdi biran önce Haşhaşlı Poğaça (Peksimet) tarifime geçmek istiyorum.



Malzemeler :

1,5 Su bardağı süt
1 Su bardağı su
Yarım Su bardağı sıvı yağ
2 Tatlı kaşığı şeker
1 Tatlı kaşığı tuz
1 Paket maya
Un

İçi için ;

Sürtülmüş sarı haşhaş
Sıvı yağ

Hazırlanışı :

Süt, su, yağ ve eğer yaş maya kullanıyorsanız maya, tuz ve şekeri katıp karıştırın. Eğer toz maya kullanıyorsanız sıvı malzemeleri karıştırdıktan sonra un ile beraber katabilirsiniz. Unu kontrollü bir şekilde katın. Çok fazla ele yapışmayacak çok da sert olmayacak kıvama gelince hamur istenilen kıvama gelmiş demektir. Hamurunuzun üzerini temiz bir bez yardımıyla kapadıktan sonra 45 / 60 dk. arası dinlendirmeye bırakın. İçi için ölçü vermedim. Çünkü bu sizin ne kadar haşhaşlı sevdiğinize bağlı. Haşhaşı yağ ile karıştırarak sürülebilir kıvama getirin. Yağda da miktar belirtmedim. Çünkü bazı haşhaşlar çok yağlı olabiliyor. Hamurunuz mayalandıktan sonra 8 eşit parçaya bölüp beze yapın. Sonra tezgahınızı az unlayarak servis tabağı büyüklüğünde oklava ile açın. Oklava ile yapılan tarifler bazılarını zorlayabilir ama bu tarif onlardan değil korkmayın. :) Sadece tabak büyüklüğünde olması yeterli. Her açtığınız hamurun üzerine haşhaşlı karışımdan sürün. Ben bezeleri 4'er 4'er ayırarak yaptım. 2 tane kalıpta pişirdim yani. 4 hamura aynı işlemi yapıp en üsteki hamura haşhaşlı karışımdan sürmeyin. Diğer 4 hamura da aynısını yapın. Bu şekilde de yarım saat kadar bekletin ki bu güzel açılması için şart. Sonra hamuru elinizle kenarlardan çeke çeke incelterek açın. Yırtılması çok önemli değil ama yırtılmaz ise daha bir katları belirgin oluyor. Çok kolay açıldığını sizde göreceksiniz. Kolay açılmasına neden olan içine sürdüğünüz yağlı haşhaş olduğu için elinizi yağ konusunda korkak alıştırmayın derim. Açtıktan sonra üzerine tekrar haşhaş sürün ve rulo yapıp yağlanmış kek kalıbınıza yerleştirin. Üzeri kızarana kadar fırında pişirin. Fırından çıkartınca üzerine bir bez örtmeyi unutmayın. Aksi takdirde çok kuru olacaktır. Bu şekilde soğumasını beklerseniz üzeri hafif çıtır, içi ise yumuşacık olacaktır. Ben sunumunu bu şekilde sevdiğim için kek kalıbında yaptım. Siz düz tepside de yapabilirsiniz. İşte hepsi bu kadar. Kat kat açılmış Haşhaşlı Poğaçanız hazır. Afiyet olsun...

GÜRCÜ TATLISI

Bir dönem boyunca yeri geldiğinde sabah erkenden kalkan, yeri geldiğinde akşam ödevini yorgunluktan uyuyakalıp yapamayan çocuklarımızın karne sevinci var bugün. Aslında onlar o küçücük bedenlerinin altında onlara yüklenen koca koca sorumlulukların üstesinden gelmek için çok gayret sarf ediyorlar. Evet onlar için bugün karne sevinci var. Belkide bazı anneler ve babalarda çocukları gibi ilk defa bu sevince ortak olacaklar. Çocuklarının ilk karnesini almanın heyecanı ve sevinci onları da fazlasıyla mutlu edecek. Benim boncuk kızım daha 2,5 aylık ve bu sevinci yaşamaya Rabbim nasip ederse daha zamanımız var. Şimdiden tüm yavrularımızı tebrik ediyorum. Özellikle onlara fedakarlıklarından dolayı tüm annelere şükranlarımı sunuyorum. 

Eminim çoğu çocukta bugünü karne almaktan çok sabah erkenden kalkıp okula gitmeye ve bir süreliğine de olsa ödev yapmaya ara vereceğine daha çok seviniyordur. Bende bu noktada annelere çocukları ile beraber günlerini daha tatlı geçirmeleri için çalışan anneleri de düşünerek pratik ve besleyici bir tatlı tarifi paylaşmayı düşündüm. Adı her ne kadar Gürcü Tatlısı olsa da onlar için bugüne özel adı Karne Tatlısı olsun :)

Küçüklerin karnesi olur da bizim karnemiz olmaz mı?  Hadi bakalım benim notumu da siz verin :)

Öğrencinin ;

Adı Soyadı          : Mutfak Hazinem
Okul Numarası   : 118 (Şuan için GFC sayım :)
Sınıfı                   : 1 YPT (YemekPastaTarifi)

Benim öğrenci künyem bunlar. Dersler malum.. Yemek tarifleri, Tatlı tarifler, Pasta Tarifleri, Börek Tarifleri vb...

Karnenin son bölümünde bulunan, ki hala var mı bilmiyorum, öğretmenin kanaat ve sınıf içindeki değerlendirmelerinin bulunduğu ( Arkadaşları ile paylaşımı, El becerisi, Grup içi davranışları vb... gibi ) bölüme yazılacakları da sizlere bırakıyor ve bir an önce dersime dönüyorum :)


Malzemeler : 

4 Adet yumurta
Yarım Su bardağı şeker
Yarım Su bardağı sıvı yağ
1 Su bardağı ceviz
1 Su bardağı hindistan cevizi
1 Su bardağı un
1 Paket kabartma tozu
1 Paket vanilya

Şerbeti için ;

2,5 Su bardağı şeker
2,5 Su bardağı su

Hazırlanışı :

Yumurtaları şeker ile iki katına çıkana kadar çırpın. Üzerine sırayla sıvı yağ, ceviz ve hindistan cevizini koyup karıştırın. Un, kabartma tozu ve vanilyayı da birlikte bu karışıma ekleyin. Ben bu ölçülerdeki tarifim için kare bor cam kullandım.


Kare bor camı yağlayın. Hazırlamış olduğunuz harcınızı eşit miktarda kare bor camın her yerine yayın. Hazırladığınız harç gözünüze az gelmiş olabilir. Gerçekten de dolu dolu görünmüyor. Bu yüzden telaşa kapılmayın. Piştiğinde iki katına çıkıyor.


200 derece fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Şerbetini ise tatlıyı fırına verdiğiniz zaman hazırlayabilirsiniz. Bunun için su ve şekeri 5 dakika kaynatmanız yeterli olacaktır. Sonra ılımaya bırakın. Tatlınız piştikten sonrada ılık olması için bir müddet bekletin. Sonra şerbetinizi tatlınızın üzerine dökün. Gürcü Tatlınız damağınızda lezzet patlaması için hazır. Şimdi eşiniz ve çocuklarınız ile birlikte afiyetle yiyin :)

ŞEBİT YAĞLAMA

Evde yemek yok, mutfakta uğraşasım yok, işten geldim yorgunum, gezmelerden geldim evdekiler ne yiyecek...? İşte böyle düşünenlerin imdadına yetişecek çok kısa sürede hazırlayabilecekleri bir tarif paylaşacağım. Üstelik hem göz doyurucu hem de çok lezzetli. Şebit Yağlama bildiğim kadarıyla Kayseri mutfağının bir yemeği. Yanılıyorsam uyarın lütfen :)



Ekmekli bir yemek olduğu için başlı başına yeterli bir yemek. Lahmacuna da benziyor aslında. Ekmeğini evde kendinizde hazırlayabilirsiniz. Un, su ve tuz ile hamur yoğurup yağsız tavada ince ekmekler yapabilirsiniz. Ama o zamanda pratikliği kalmıyor. O yüzden en iyisi benim gibi hazır lavaş ile kısa sürede harika bir tat çıkartın ortaya.



Malzemeler : 

250 gr Kıyma
4 Adet Yeşil biber
1 Adet Büyük soğan
Yarım Su bardağı sıvı yağ
1 Dolu yemek kaşığı salça
5-6 Adet orta boy lavaş
Tuz
Karabiber
Pul biber

Hazırlanışı :

Kıymayı tavaya koyup suyunu bırakıp çekinceye kadar kavurun. Bu aşamada biraz su koyup kavurursanız kıymanız topak topak olmaz. Yağı da kıyma suyunu çekince üzerine koyun. Soğanı yemeklik doğrayıp ilave edin ve kıyma ile beraber kavurmaya devam edin. Biberleri de yemeklik doğrayıp ilave edin. Hemen ardından salçayı ekleyin. Biraz daha salça ile kavurduktan sonra az su ilave edin. Tuz ve diğer baharatları da ekleyip pişirin. Suyunun fazla olmasına gerek yok. Lavaşları yağsız tavada biraz ısıtın ve üzerine kıymalı harçtan koyup dağıtın. Sıra ile lavaşları ısıtıp üst üste aynı işlemleri yapın. İstediğiniz büyüklükte dilimleyin. Son olarak sarımsaklı yoğurt ile servis edin. Şebit Yağlamamız hazır. Afiyet olsun...

N o t : Hani yiyecek içecek gibi  bir şey aldığımız da der ya "Serin ve kuru yerde muhafaza ediniz" diye. İşte bu tarifinde dikkat edilecek kısmı:  "Sarımsaklı yoğurt ile  tüketiniz" :)

ZEYTİNYAĞLI KIYMALI KARNABAHAR

Geçenlerde bir arkadaşım facebook adresinden bir fotoğraf paylaşmıştı. Fotoğrafta oyuncaklarla darmadağın olmuş bir oda  ve oyun oynamaktan o kadar çok yorulmuş ve oracıkta uyuyakalmış küçük bir çocuk.  Fotoğrafın altında ise aynen şu yazıyordu "Dağınık ev içinde yaşam olan evdir. Mobilyacı dükkanı gibi evlerde mutlu çocuklar yetişmez." Çok hoşuma gitmişti bu paylaşım. Benimde içimden geçenler ise şunlardı... "Mutfağından yemek kokuları gelen ev içinde yaşam olan evdir." :) 


Evliliğimin ilk günleri annemin yaptığı yemekleri yaptığım zaman çıkan kokular beni çok mutlu ediyordu. Çünkü evimi yani annemin evini hatırlattığı için :) İnsanoğlu ne garip değil mi? Bir koku bile seni bambaşka zamanlara, bambaşka yerlere alıp götürmeye yetiyor. İşte bu yüzdendir ki o zamanlar hep annemin yaptığı yemekleri yapıyordum. Canım annem seni çok seviyorum. Tüm annelerin de pamuk gibi ellerinden öpüyorum...


Annemden bahsettim. Çünkü anladığınız üzere ben bu yemeği annemden öğrendim. Bizim evde Zeytinyağlı Kıymalı Karnabahar yapıldığında severek yenilirdi. Yemek seçen yeğenim Azra bu yemek yapıldığında "Yaşasın anneannem ağaç yemeği yapmış" diyerek koşa koşa gelirdi masaya :) 


Bende hem karnabahar mevsimi oluşundan hem de biraz nostalji katayım diyerek bugün sizlerle Zeytinyağlı Kıymalı Karnabahar tarifini paylaşmak istedim. Klasik karnabahardan farkı, kendi suyu ile kısık ateşte usul usul pişmesi. Çoğu zaman adını Karnıbahar olarak karıştırdığımız Karnabahar yemeği tarifine geçelim haydi.

Malzemeler :

1 Adet ortaboy karnabahar
1 Adet büyük soğan
2 Adet havuç
200 gr. kıyma
Yarım çay bardağı zeytin yağı
1 Yemek kaşığı salça
Tuz
Karabiber
Kırmızı Pul biber

Hazırlanışı :

Karnabaharları çok küçük olmayacak şekilde dal dal ayırıp yıkayın. Daha sonra genişçe bir tencereye koyun. Ayrı bir tencereye soğan ve havucu koyup yağı da ekleyip kavurun. Havuç ve soğan biraz yumuşayıncaya kadar kavurup üzerine kıymayı ilave edin. Bu aşamada biraz su koyarsanız kıymanız topak topak olmaz. Bir yemek kaşığı salçayı da ekleyip kavurun. Yine çok az su ilave edip tuz ve baharatları ekleyin. Sonra karnabaharın üzerine boşaltın. Ağzı kapalı bir şekilde kısık ateşte kendi suyu ile pişirin. Eğer sulu seviyorsanız   istediğiniz seviyede su ilave edebilirsiniz. Ben o küçük ağaççıkları çok boğmadan tam lezzetini alabilmek ve ön planda tutmak için sunumda olduğu kıvamda yapmayı tercih ettim. Damak tadınıza uygun olanı seçtikten sonra Zeytinyağlı Kıymalı Karnabahar yemeğini afiyetle yiyebilirsiniz. ;)



ŞEHRİYELİ YEŞİL MERCİMEK SALATASI

Şöyle düşünüyorum da... Acaba sofrada olan yemekler, içecekler, salatalar vb. yiyecekler kendi aralarında "Bu sofranın baş tacı benim" diyorlar mı ki diye. Eminim diyorlardır. Ve sofranın baş tacı olduğunu iddia eden bence sofraya en çok zahmet ile gelen yemekler yani ana yemekler söyler diye düşündüm. Peki aslında öyle mi? Bence tartışılır. Çünkü salata aslında mükemmel bir tamamlayıcıdır. Tam bir tasdik edicidir. Öyle vitrine çıkmaz, hep geri planda kalır. Çoğu zaman dikkatimizi bile çekmez. Ama sofrada olmaz ise yokluğu hemen fark edilir. Bende ilk salata tarifimi paylaşmak istedim. Aslında salataların tarifi ve sınırı yoktur. Her mevsime her renge rahatlıkla bürünebilirler. 


Bir kaç ana malzeme belirledikten sonra istediğimiz diğer yardımcı malzemeler ile salatamız tamam demektir. Evimizde olan malzemelere bakıp mükemmel salatalar sunabiliriz. Ben bu salatamı geçenlerde misafirliğe gelen arkadaşlarıma hazırlamıştım. Yanında eşlik eden diğer lezzetleri de sonraki günlerde paylaşacağım. Bu lezzetlerden biri de Çilekli, Çikolatalı Tırtıl Kurabiyelerdi. 


Bu arada gün geçmiyor ki haberlerde kar ve yağıştan dolayı olumsuz hava şartları neticesinde yurdumuzun meyve sebze bahçesi olan Antalya'dan fiyatlarında nasibini aldığı yönünde haberler geliyor. Yani öyle salata deyip geçmek olmuyor. Neyse artık tarifimi paylaşmak istiyorum :)

Malzemeler :

2 Su bardağı haşlanmış yeşil mercimek
1 Su bardağı haşlanmış arpa şehriye
Yarım demet maydanoz
Yarım demet dereotu
4 Adet köz kırmızı biber
1 Su bardağı mısır
2 Adet limon suyu
2 Yemek kaşığı nar ekşisi
Yarım çay bardağı kadar zeytin yağı
Tuz
Kırmızı pul biber

Hazırlanışı :

Mercimekleri bir gece önceden sıcak su ile ıslatın. Suyunu süzdükten sonra üzerine tekrar su ekleyip haşlayıp süzün. Eğer birgün öncesinden ıslatmadıysanız haşlama süresini biraz daha uzun tutabilirsiniz. Arpa şehriyeyi de tuzlu suda haşlayıp süzün. Mercimek, şehriye, kıyılmış maydanoz ve dere otunu bir kaba koyup karıştırın. Köz biberi küçük kare kare doğrayıp ilave edin. Sonra mısırları katın. Ayrı bir yerde limon suyu, yağ, tuz, nar ekşisi ve istenilen baharatları katıp sos hazırlayın. Kolaya kaçmayıp sosunuzu böyle hazırlarsanız salatanıza sos daha homojen bir şekilde karışır. Son olarak sosunuzu koyup karıştırın. Salatanız  hazırdır. Aslında salatadaki malzeme tercihe kalmış siz isterseniz yeşillikleri fazlalaştırabilirsiniz. Yeşil soğan veya kuru soğan katabilirsiniz ben katmadım. Her şekliyle güzel afiyet olsun.


Sonuç olarak her yemek her içecek her sebze ve meyve sofralarımızın baş tacıdır. Rabbim yokluğunu vermesin. Bu demek oluyor ki soframızda yer alan her nimet için binlerce kez şükretmek gerek. Hepinize afiyet olsun. :)

ÇİLEKLİ, ÇİKOLATALI TIRTIL KURABİYELER

Size güzel bir tarif daha sunacağım. Ama ilk önce bende anımsattığı şeyleri yazmak istiyorum. Belki çocukluktan eskilerden çok bahsediyorum ama olsun ben seviyorum o günleri:) Düğünlerde buz gibi bir gazoz eşliğinde masaya gelen kurabiyeler hangi çocuğun dikkatini çekmez ki. En azından bizim oralardaki düğün salonlarında bunlar dağıtılırdı. Vereceğim tarifte işte bu kurabiyelere benziyor:). Bende boncuk kızımı görmeye gelen arkadaşlarım için hazırlamıştım. Kıtır kıtır kurabiye sevenler için ideal tarif. Masada da şık bir görseli oluyor.



Ne dersiniz? Çok güzeller değil mi?:) Ben beğendim sizde beğeninnn :):)


Malzemeler :

Yarım paket margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
2 su bardağı toz şeker
2 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un (yaparken kaç bardak olduğunu saymıştım ama unuttum:)

Hazırlanışı :

Oda ısısındaki margarin, sıvı yağ, yumurta ve şekeri karıştırın. Üzerine un, kabartma tozu ve vanilyayı katıp hamur toparlanana kadar yoğurun. Şekilli sıkma kabı yardımı ile hamurları tepsiye sıkınız. Sonra fırına veriniz. Hafif pembeleşmesi yeterli olacaktır. Fırında iken çok sert olmasını beklemenize gerek yok. Yoksa kurabiyeleriniz yanabilir. Zaten soğurken yeterince sertleşiyor. Çilek reçelinizi rondodan geçirin. Çikolatayı benmari usulü eritiniz. Soğuyan kurabiyelerinizin arasına reçel veya çikolatadan sürünüz ve birbirine yapıştırınız. Kurabiyelerin bir tarafını da reçel veya çikolataya buladıktan sonra hindistan cevizine batırınız. Afiyet olsun...



TAVUK ŞİNİTZEL


Devir değiştikçe insanlar da değişiyor alışkanlıkları da. Ben küçükken sabahtan akşama kadar sokaklarda oyunlar oynar artık dayanamayacak kadar acıktıktan sonra eve koşa koşa gider ve alelacele bir şeyler yiyip geri hemen oyun oynamaya dönmek isterdim. Çoğumuzun yaptığı gibi bende ya ekmek arasına salça sürerdim ya da şekerli yoğurt yapar hızlı hızlı yerdim. Eminim şimdi hiç bir çocuk bu ikililerin tadına bakmamıştır :)

Bizim çocukluğumuzun fast food yemekleri bunlardı. Şimdilerde ise neler var neler. Ama sağlıksız oldukları aşikar. Ama bir yandan da çocuklarımız bunları yemekten geri kalmıyor. Bende bu yemek tabağını özellikle çocuklarının yemek alışkanlıklarında zorlanan anneler için hazırladım. Biraz ana yemek biraz fast food tarzı. Ama en azından içine ne katılıyor ne katılmıyor biliyoruz. En önemlisi de anne eli değiyor. Böylece hem sağlıklı hemde besleyici olmasının yanında çocuklarımızın da gönülleri oluyor. Minik kızım daha küçük olduğu için tadamadı belki ama memlekete gidince yeğenlerime yapacağım. Eğer sizde hala ''Hadi yavrum ye ye ye'' cümlesini sık kullanıyorsanız bir nebze olsun yükünüzü paylaşmak adına sizi camı kırıp imdat düğmesine basmaya davet ediyorum :) Bu tarif hemen yanınızda bitiverecek emin olun :)

Bu arada "Bu yemek tabağı sadece çocuklar için mi? Biz yiyemeyecek miyiz?" diye sorarsınız hepimizin içinde bir çocuk yok mu zaten. Afiyetle yiyin gali :)










Tavuk Şinitzel

Malzemeler :

2 Adet Tavuk göğsü
1 Su bardağı süt
Yarım su bardağı zeytinyağı
1 Adet soğanın suyu
2 Diş sarımsak
1 Adet yumurta
Tuz
Kırmızı pul biber
Kekik
Yarım su bardağı maden suyu
Un
Galeta unu
Sıvı yağ ( kızartmak için )

Hazırlanışı :

Tavuk göğsünü ince bir şekilde istediğiniz boyutta kesin. Süt, yağ, soğan suyu, sarımsak, tuz ve damak zevkinize uygun baharatları koyup karıştırın. Tavukları da bu sosun içerisine koyup marine olması için 2 saat dolapta bekletin. Yumurta ve sodayı da bir tabakta karıştırın. Ayrı ayrı kaplara unu ve galeta ununu koyun. Tavuklarınızı sostan çıkarıp sırasıyla önce una, yumurtalı karışıma ve son olarak da galeta ununa bulayıp az miktarda yağ koyduğunuz kızgın tavada kızartın. Tavuk Şinitzelinizi afiyetle yiyebilirsiniz :)



Mısırlı Havuçlu Dere otlu Pirinç Pilavı

Malzemeler :

2 Su bardağı pirinç
2 Yemek kaşığı tereyağı
2 Yemek kaşığı zeytinyağı
1 Adet havuç
1 Su bardağına yakın mısır
Yarım demet dere otu
3 Su bardağı su
Tuz

Hazırlanışı :

Pirinçleri yıkayıp üzerini geçecek kadar sıcak su koyun. 15-20 dakika bekletin. Tencereye tereyağını ve zeytin yağını koyun. Havucu üzerine rendeleyip biraz kavurun. Pirinçleri süzüp tencereye ilave edin. Pirinçleri şeffaflaşana kadar kavurun ve hemen ardından mısırı ilave edin. Ben mısırlı sevdiğimi için fazlaca koydum. Sizde isteğe göre azaltabilir yada artırabilirsiniz. Ardından suyunu ve tuzunu ilave edin. Kaynar su ilave ederseniz pişme süresini azaltacaksınız. Kaynamaya başlayınca kısık ateşe alın. Suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirin. Ocağı kapatınca ince kıyılmış dere otunu ilave edip karıştırın. Daha sonra tencere kapağı ile tencerenin arasına kağıt havlu veya temiz bir bez koyun. Kapağı kapatıp dinlenmeye bırakın. Tane tane Mısırlı Havuçlu Dere otlu Pirinç Pilavınız da hazır. Afiyetle tüketin şimdi :) Yada durun durun. Patatesleri de hazırlayalım. Tabağınız eksik kalmasın. Tüm lezzetlerden tatma fırsatını kaçırmayın bence :)



Fırında Baharatlı Patates

Malzemeler :

Patates
Zeytin yağı
Tuz
Karabiber
Kırmızı pul biber
Kekik
Köri
Biberiye

Hazırlanışı :

İstediğiniz kadar patatesi elma dilimi şeklinde doğrayın. İster kabuklu ister kabuksuz yapabilirsiniz. Kabuklu yapmak isterseniz muhakkak bol su ile iyice yıkayın. Elma dilimi şeklinde doğradığımız patatesleri fırın tepsisine alıp üzerine yağı gezdirin. Tuzunu ve istediğiniz baharatları koyup karıştırın. Hemen ardından tepsinizi fırına gönderin. Eveettt.. Fırında Baharatlı Patatesimiz de hazır olduğuna göre şimdi afiyetle hepsini yiyebilirsiniz :)



ÇÖMLEKTE ET SOTE

Merhaba. Nasılsınız? Bugün ki tarifimi biraz erken paylaşayım dedim. Genelde geç vakitlere kalıyordu kızımla ilgilendiğim için. Paylaşacağım da yemek tarifi olduğu için akşam ne pişirsem diye düşünenlere bir fikir olur dedim. Adı konulan yemek genelde hep kolay olur tarifi zor olsa bile. Ama daha ne yapacağıma karar verememişsem ve eşime "Bugün ne pişereyim?" diye sorup aldığım yanıt "Fark etmez, sen ne istiyorsan yap"diye olunca gün boyu "Ne yapacağım?" diye düşünmek yapacağım yemekten daha çok yoruyor beni inanın. Benim için mutfakta yemek yapmak vaktin sorun olmadığı zamanlarda terapi gibi geliyor çoğu zaman. Çünkü uğraşırken sadece onu düşünüyorsunuz. Biraz bundan katsam nasıl olur? Acaba şöyle mi sunsam? Birazda şundan katayım renk olsun:) Tabi söylediklerim mutfağı sevenler için geçerli. Başkaları için işkenceye döndüğünü de biliyorum.:) İtiraf etmem gerekirse benimde sevmediğim zamanlar oluyor. Mesela sırf karın doyurmak için yaptığım yemekler ve birbirini tekrarlayan yemekler. O yüzden hep alternatif bir şeyler ararım. Kendimden bir şeyler katarım. Sunumda farklılık yapmaya çalışırım. Falann filan..:).Neyse çok konuştum.Vereceğim tarif belki klasik ama sizde sunumu farklılaştırın, yanına değişiklikler yapın sonrada hem gözünüz doysun hem de mideniz. :)






Malzemeler :

Yarım kilo kuzu eti
2 adet soğan 
2-3 diş sarımsak
6 adet yeşil biber
3 adet domates (salça veya domates suyu da olabilir)
1 çay bardağına yakın yağ
Tuz,kırmızı pul biber,kekik...
Bir miktar kaşar

Hazırlanışı : 

Öncelikle yağı tencereye koyun ve ocakta kızmasını bekleyin. Eğer etiniz yağlı ise yağ miktarını azaltabilirsiniz. Tencerenin iyice kızdığından emin olduğunuzda kuş başı doğranmış etinizi tencereye koyabilirsiniz. Kuzu eti dana etine göre daha erken pişeceği için önceden ekstra bir işlem yapmanıza gerek yok. Etiniz tencerede kavrulurken sizde soğanı, sarımsağı, biberi ve domatesleri doğrayın. Et sote tariflerde malzemeleri fazla küçültmeye gerek yok bence. Etin boyutunda doğranması yeterli. Et tencere kızgınken koyulduğunda fazla su bırakmayacaktır. Ama yinede bir miktar suyu varsa çekmesini bekleyin. Etler biraz kızardıktan sonra sıra diğer malzemeleri koymaya geldi demektir. Sırası ile sarımsak, soğan ve biberleri koyup soteleyin. Kırmızı biberde koyabilirsiniz tercihinize bağlı. Şimdi sıra domateslerde yoksa salçada konulabilir ama domates tercihimdir. Hepsini beraber biraz soteledikten sonra tuzunu ve baharatlarını ilave edin çok az su ile pişirin. Çömlek kaplara paylaştırıp üzerine kaşar koyup fırına koyun. Çömlek kap yoksa başka bir fırın kabına koyup fırınlayabilirsiniz. Kaşarlar eriyinceye kadar fırında bekletin. Çömlekte et soteniz hazır. Afiyet olsun...



ELMALI RULO PASTA

Malum kış mevsimindeyiz ve yurdumun her bir köşesi bembeyaz gelinliklere büründü... Annemler ve kayınvalidemler ile telefonda görüştüğümde oralarda da her yerin bembeyaz olduğunu öğrendim. Ancak hala Elazığ'a kar yağmayacak mı diye düşünüp üzülürken camdan dışarı baktığımda lapa lapa karın yağdığını görünce çok sevindim. Dışarıda lapa lapa yağan kara eşlik edebilecek en güzel şey benim için dumanı üstünde tüten sıcacık bir bardak çaydı. Ee yanında da hafif bir tatlı olsa fena olmaz diyerek kaç zamandır yapmayı düşündüğüm ama bir türlü fırsatını bulupta yapamadığım 'Elmalı Rulo Pasta' yapmanın tam zamanı olduğuna karar verdim.



Elma ile tarçın vazgeçilmez ikililerdendir.  Arada bir tarçına havuç eşlik etse de :) elmanın yerini dolduramaz tabi ki de :) Bu ikili ile yapılan kurabiyeler, kekler ve pastalardan çıkan bu enfes koku yüzleri biraz da olsun gülümsetmeye yeter bence. Evimi saran bu güzel koku eşliğinde sizlere tarifini veriyorum.

Malzemeler :

4 Adet yumurta
1 Su bardağı şeker
1 Su bardağı un
Kabartma tozu
Vanilya

Arası için :

5 Adet elma
3 Yemek kaşığı şeker
1 Su bardağı ceviz
1 Tatlı kaşığı tarçın

Hazırlanışı :

Öncelikle içi hazırlayın. Bunun için de elmaları rendeleyin ve tencereye koyup üzerine şeker ilave edin. Ocakta elmalar karamelize olana kadar pişirin. Eğer suyu varsa suyunu çekmesini bekleyin. Elmalarınız pişerken sizde cevizleri robottan geçirin. Küçük veya iri olması isteğinize bağlı olarak yapabilirsiniz. Ben bu tarifimde fazla küçültmedim. Ocaktan almanıza yakın tarçın ve cevizi de ilave edip bir köşe de soğumaya bırakın. 

Keki için yumurtayı ve şekeri 3-4 dakika çırpın. Yani yumurta ve şekerin çırptıktan sonra 2 katına çıkması gerekiyor. Yumurtalarınız oda sıcaklığında olursa kekiniz daha güzel kabaracaktır ve yapışmayacaktır. Un ve kabartma tozunu da birbirine karıştırıp yumurtaya ilave edin. Size bir püf noktası daha. Kabartma tozunu direkt yumurtanın üzerine dökmeyin. Daima un ile karıştırıp koyun ki aksi takdirde kekiniz kabarmaz. Sadece bu tarif için değil. Yapacağınız tüm kek tariflerinde bu kurala dikkat edin. Daha önce soğumaya bıraktığımız içi aşağıda paylaştığım resimde olduğu gibi yağlı kağıt serilmiş tepsinin üzerine yayın. Her bir kenarından 1 cm boşluk bırakın.


Sonra üzerine hazırlamış olduğumuz kek karışımını yayın. 


Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 20-25 dakika pişirin. Piştikten sonra tepsiyi bir bezin üzerine aşağıdaki resimde olduğu gibi ters çevirin.


Üzerinden yağlı kağıdı çektikten sonra bez yardımı ile rulo yapın. Rulo pasta ılıdıktan sonra dolaba koyabilirsiniz. Servis ederken üzerine pudra şekeri serpin. Ben bir tariften iki farklı sunum göstermek istedim. Nasıl mı oldu? Şöyle ki yapmış olduğumuz rulo pastayı ortadan ikiye ayırdım ve farklı iki sunum ortaya çıkardım. Birini krem şanti ile süsleyip renkli bir sunum ile servis ederken diğerini de sadece pudra şekeri ilave ederek sade bir servis gerçekleştirdim.







Boncuk kızım mışıl mışıl uyurken bizde eşimle beraber sıcacık çaylarımızın yanında her iki tada da baktık. Biz birini diğerinden üstün göremedik :) Her ikisi de çok güzeldi. Artık seçim sırası sizde. Bakalım siz daha çok hangisini beğeneceksiniz. ? Ha bu arada unutmadan kalplerden büyüğünü eşime, küçüğünü ise boncuk bebeğime ithafen yaptım. Sizde küçük şeyler bile olsa sevdiklerinizi sevindirin. Hepinize afiyet olsun :)

KOLAY PATATESLİ BÖREK

Bazen börek hazırlarken içini ayrı dışını ayrı hazırlamak zor gerekiyor. Bu vereceğim tarifte her ikisi birlikte hazırlanıyor. Aslında bu tarife tuzlu kek yada fırında patatesli mücver de denebilir. Bizim evde patatesli tariflerin her çeşidi sevildiği için beğenilerek yeniliyor. Umarım sizde beğenirsiniz. Boncuk kızım biraz huzursuz o yüzden zaman kaybetmeden hemen tarife geçmek istiyorum. 




Malzemeler :

3-4 Adet Patates
1-2 Adet yeşil soğan (yoksa bir adet kuru soğan yada pırasada olabilir)
Yarım demet maydanoz
1 Su bardağı yoğurt
1 Su bardağı sıvı yağ
2 Adet yumurta (içine) 
1 Adet yumurta (üzerine)
1,5-2 Su bardağı un
1 Paket kabartma tozu
Baharat (Karabiber, kırmızı pul biber, kimyon, kekik...)
Tuz

Hazırlanışı :

Patatesleri bezelye boyutunda küp küp doğrayın. Eğer patatesleriniz küçükse 4 adet, orta boy ise 3 adet yeterli gelecektir. Soğanları ince ince doğrayın. Maydanozları da aynı şekilde ince ince doğrayın. Yoğurt, yumurta ve sıvı yağı bir kapta karıştırın ve içine daha önceden hazırlamış olduğunuz patates, soğan ve maydanozu ilave edin. Un ve kabartma tozunu da katın. Ancak unu katarken azar azar koyun ki çok koyu bir kıvam olmasın. Çünkü içerisinde patateste olduğu için fazla una gerek olmuyor. İstediğiniz baharatları da kattıktan sonra tepsiye yayın. Bir yumurtayı çırpın ve ya kaşık yardımıyla yada elinizle üzerine sürün. Ben dikdörtgen bir bor cam kullandım. Bu tarif için ideal boyutta bir kap bence. Tavsiyedir :) Daha sonra 200 derece fırında pişirin. Ilık olarak servis edin. Afiyet olsun.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...